Bitwise baş yatırımcısı: %1'lik dağılıma veda, Bitcoin kendi "IPO anını" yaşıyor.

Orijinal Başlık: %1 Bitcoin Tahsisat Günleri Sona Erdi

Orijinal yazar: Matt Hougan

Orijinal kaynak:

Aktarma: Mars Finans

Bitcoin'in yatay dalgalanması, tam da onun "IPO anı"nın geldiğini işaret ediyor. Peki bu neden daha yüksek bir varlık tahsisini ifade ediyor? Cevap aşağıda.

Jordi Visser'in en son makalesinde, önemli bir sorun ele alınıyor: Her ne kadar olumlu haberler peş peşe gelsin - ETF'ye güçlü para akışı, düzenleyici ilerlemeler ve kurumsal talebin sürekli artması - Bitcoin'in işlemleri yine de hayal kırıklığı yaratarak yatay bir seyir izliyor.

Visser, Bitcoin'ın “sessiz bir IPO” sürecinden geçtiğini ve “hayalperest bir konseptten” “ana akım bir başarı hikayesine” dönüştüğünü düşünüyor. Genellikle, hisse senetleri bu tür bir dönüşümden geçerken, önce 6 ila 18 ay boyunca yatay bir seyir izler ve ardından yükseliş trendine girer.

Facebook (şu anda Meta) örneğinde olduğu gibi. 12 Mayıs 2012'de, Facebook hisse başına 38 dolar fiyatla halka arz edildi. Ardından bir yıl boyunca, hisse fiyatı sürekli olarak yatay ve düşüş eğiliminde seyretti ve tam 15 ay boyunca 38 dolarlık IPO fiyatını aşamadı. Google ve diğer dikkat çeken teknoloji girişimleri de, halka arzın başlangıcında benzer bir seyir izledi.

Visser, yatay dalgalanmanın her zaman varlıkların kendisinde bir sorun olduğu anlamına gelmediğini belirtti. Bu durum genellikle kurucuların ve erken dönem çalışanların “nakit çıkarma” seçimi yapmalarından kaynaklanır. Yüksek riskli başlangıç aşamasında cesurca yatırım yapan yatırımcılar, bugün yüz katı geri dönüş sağladı ve doğal olarak kazançlarını güvence altına almak istiyorlar. İçeriden kişilerin satış yapması ve kurumsal yatırımcıların devralma süreci zaman alır - sadece bu hisse senetlerinin (veya varlıkların) transferi belirli bir dengeye ulaştığında, varlık fiyatları yeniden yükseliş yolunu açar.

Visser, mevcut Bitcoin durumunun yukarıda bahsedilen durumla son derece benzer olduğunu belirtiyor. Bitcoin fiyatı 1 dolar, 10 dolar, 100 dolar veya hatta 1000 dolar iken yatırım yapan erken inananlar, şimdi nesiller boyu sürecek kadar zenginliğe sahipler. Artık Bitcoin “ana akıma girdi” - ETF'ler New York Borsa'sında işlem görmeye başladı, büyük şirketler bunu rezerv varlık olarak benimsedi ve egemen zenginlik fonları sahneye çıktı - bu erken yatırımcılar nihayet kazançlarını gerçekleştirme fırsatına sahip.

Bu kutlanmaya değer! Sabırları nihayet karşılığını buldu. Beş yıl önce, 1 milyar dolar değerinde Bitcoin satan birinin, tüm piyasayı kaosa sürüklemesi muhtemeldi; ancak bugün, piyasa yeterince çeşitli alıcı gruplarına ve yeterli işlem hacmine sahip, bu tür büyük ölçekli işlemleri daha istikrarlı bir şekilde sindirebiliyor.

Şunu belirtmek gerekir ki, zincir üzerindeki verilerin “kimin satış yaptığı” konusundaki yorumu bir bütün olarak birleşmemektedir, dolayısıyla Visser'in analizi, mevcut piyasa hareketlerini etkileyen faktörlerden sadece biridir. Ancak bu faktör son derece önemlidir; gelecekteki piyasa üzerindeki etkisini düşünmek, kuşkusuz önemli bir değer taşımaktadır.

Aşağıda bu makaleden çıkardığım iki temel sonuç bulunmaktadır.

Sonuç 1: Uzun vadeli görünüm son derece olumlu

Birçok kripto para yatırımcısı Visser'in makalesini okuduktan sonra hayal kırıklığına uğradı: “Erken dönem büyük isimler Bitcoin'i kurumsal yatırımcılara satıyor! Acaba bizim bilmediğimiz bazı iç bilgiler mi biliyorlar?”

Bu yorum tamamen yanlıştır.

Erken yatırımcıların satış yapması, bir varlığın “yaşam döngüsünün sona erdiği” anlamına gelmez; bu sadece varlığın yeni bir aşamaya geçtiğini gösterir.

Facebook'u bir örnek olarak alalım. Gerçek şu ki, IPO sonrası hisse fiyatı 38 dolar seviyesinin altında bir yıl boyunca yatay bir seyir izledi, ancak bugün hisse fiyatı 637 dolara ulaştı ve bu da halka arz fiyatının %1576 artması demek. 2012 yılına geri dönebilseydim, tüm Facebook hisselerini 38 dolar / hisse fiyatından almak isterdim.

Elbette, Facebook'un A serisi finansman aşamasında yatırım yaparsanız, kazanç daha yüksek olabilir - ancak o zaman üstlenilmesi gereken riskler, IPO'dan sonraki risklerden çok daha fazlaydı.

Bugünün Bitcoin'i de böyledir. Gelecekte, Bitcoin'in tek bir yılda yüz kat kazanç elde etme olasılığı azalacak olsa da, “varlık dağılımı aşaması” sona erdiğinde hala büyük bir yükseliş potansiyeline sahip olacaktır. Bitwise'ın “Bitcoin Uzun Vadeli Sermaye Pazar Varsayımları” raporunda belirttiği gibi, 2035 yılına kadar Bitcoin'in 1.3 milyon dolar / adet olacağını düşünüyoruz ve kişisel olarak bu tahminin hâlâ temkinli olduğunu düşünüyorum.

Ayrıca, bir ek yapmak istiyorum: Erken dönem büyük oyuncuların Bitcoin satışı sonrasındaki piyasa ile şirketlerin IPO sonrası piyasası arasında önemli bir fark bulunmaktadır. Şirketler IPO'yu tamamladıktan sonra, hisse senedi fiyatını desteklemek için sürekli bir gelişim göstermeleri gerekmektedir - Facebook, 38 dolardan 637 dolara doğrudan yükselememiştir çünkü o zamanlar böyle bir artışı destekleyecek yeterli gelir ve kârı yoktu; gelirleri artırmak, yeni iş alanlarına açılmak, mobil alanda büyümek gibi yollarla kademeli olarak büyümeye ulaşmalıdır ve bu süreçte hala riskler bulunmaktadır.

Ama Bitcoin böyle değil. Erken dönem yatırımcıları satışlarını tamamladıktan sonra, Bitcoin'in artık ‘bir şeyler yapmasına’ gerek yok - mevcut 2.5 trilyon dolarlık piyasa değerinin, altının 25 trilyon dolarlık piyasa değerine ulaşması için tek gereken koşul ‘geniş çapta kabul görmektir’.

Bunun bir gecede gerçekleşeceğini söylemiyorum, ama muhtemelen Facebook'un hisse senedi fiyatının yükseliş döngüsünden daha hızlı olacaktır.

Uzun vadeli bir perspektiften bakıldığında, Bitcoin'in yatay dalgalanması aslında “Küçük bir fırsat”. Bana göre, bu Bitcoin'in yeniden yükselmeye başlamadan önce pozisyon elde etmek için iyi bir fırsat.

Sonuç 2: Bitcoin'in %1'lik yapılandırma dönemi sona erdi.

Visser'in makalede belirttiği gibi, IPO'yu tamamlayan şirketlerin riski, başlangıç aşamasındaki şirketlere göre çok daha düşüktür. Hisse dağılımları daha geniştir, düzenleyici denetimlere daha sıkı tabi tutulurlar ve çeşitlendirme fırsatları daha fazladır. Facebook'un IPO'suna yatırım yapmak, Palo Alto'da (Silicon Valley'nin kalbinde) bir parti evinde ofis kuran ve üniversiteden ayrılan öğrenciler tarafından kurulan bir başlangıç şirketine yatırım yapmaktan çok daha düşük risk taşır.

Bitcoin'ın mevcut durumu da böyledir. Bitcoin sahipleri "erken dönem meraklıları"ndan “kurumsal yatırımcılara” geçerken, teknolojisinin de sürekli olarak olgunlaşmasıyla, günümüzde Bitcoin artık on yıl önceki gibi “varoluşsal risklerle” karşı karşıya değil, olgun bir varlık sınıfı haline gelmiştir. Bu durum, Bitcoin'ın volatilitesinden açıkça görülebilmektedir - 2024 yılının Ocak ayında Bitcoin ETF'sinin işlem görmeye başlamasından bu yana, volatilitesi önemli ölçüde düşmüştür.

Bitcoin tarihsel volatilitesi

Bu değişim, yatırımcılar için önemli bir ders sunuyor: Gelecekte, Bitcoin'in getirileri biraz düşebilir, ancak volatilitesi önemli ölçüde azalacaktır. Varlık tahsisatçısı olarak, bu değişim karşısında seçeneğim “satmak” olmayacak - sonuçta, önümüzdeki on yıl içinde Bitcoin'in küresel ölçekte en iyi performans gösteren varlık sınıflarından biri olacağını tahmin ediyoruz - aksine, “artırmayı” seçeceğim.

Başka bir deyişle, volatilitenin düşmesi “bu varlığın daha fazla tutulmasının riskinin daha düşük olduğu” anlamına gelir.

Visser'ın makalesi, uzun zamandır gözlemlediğimiz bir olguyu da doğrulamaktadır: Son birkaç ayda, Bitwise, finans danışmanları, kurumlar ve diğer profesyonel yatırımcılarla yüzlerce toplantı gerçekleştirdi ve belirgin bir trend buldu - Bitcoin'de %1'lik bir yapılandırma dönemi sona erdi. Daha fazla yatırımcı, %5'lik bir yapılandırma oranının “başlangıç noktası” olması gerektiğini düşünmeye başladı.

Bitcoin, kendi “IPO anını” yaşıyor. Tarih bize bir ders veriyorsa, bu yeni çağı karşılamak için “artırılmış tutum” ile yaklaşmalıyız.