Son zamanlarda, küresel finans piyasalarında yeni bir eğilim ortaya çıkıyor. ABD Hazine tahvili getirileri düşüş eğiliminde, dolar endeksi ise geriliyor; buna karşın altın ve Bitcoin gibi riskli varlıklar yeniden değer kazanmaya başlıyor. Bu belirtiler, piyasa katılımcılarının Federal Rezerv'in yakın zamanda faiz indirimine gideceği beklentilerini giderek güçlendirdiğini ima ediyor.
Bu beklenti boşuna değil. Şu anda, enflasyon oranı sürekli düşüyor, istihdam piyasası soğumaya başlıyor, şirketlerin finansman maliyetleri yüksek kalmaya devam ediyor; bu faktörler yatırımcıları para politikasının gelecekteki yönünü yeniden değerlendirmeye itiyor: Federal Rezerv (FED) sıkılaştırma döngüsünü sona erdirecek mi?
Birçok ekonomik gösterge soğuma sinyalleri veriyor. Eylül ayında çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi yıllık artış hızı %2,6'ya düştü ve bu, Federal Rezerv'in %2'lik politika hedefine pek uzak değil. İstihdam piyasası birkaç aydır yavaşlama eğilimi gösteriyor, yeni tarım dışı istihdam sayısı beklentilerin altında kaldı, maaş artışları ise istikrarlı hale geldi. Bu veriler, enflasyonun tekrarlamadığını ve ekonomik dayanıklılığın zayıfladığını gösteriyor.
Bu durumda, Federal Rezerv (FED) bir ikilem içinde kalıyor: Yüksek faiz oranlarını sürdürmeye devam ederse, tüketimi ve yatırımı bastırabilir, hatta borç riskiyle karşılaşabilir; ancak çok erken faiz indirimine giderse, enflasyonun yeniden artmasına neden olabilir. Ancak, piyasa genellikle politikaların önünde hareket eder. ABD hazine tahvili getirileri düşerken, dolar zayıflıyor ve riskli varlık fiyatları yükseliyor, bu durum yatırımcıların değerlendirmesini yansıtıyor gibi görünüyor: Federal Rezerv (FED) 2024'ün ilk çeyreğinde veya ikinci çeyreğinde sembolik bir faiz indirimi yapabilir.
Federal Rezerv (FED)'in faiz kararları, küresel fon maliyetleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Faizler arttığında, fonlar dolar varlıklarına geri döner ve riskli varlıklar baskı altında kalır; faiz indirim beklentileri güçlendiğinde ise, likidite iyileşme beklentisi, fonların daha yüksek getiri sağlayan alanlara, örneğin hisse senedi piyasası, teknoloji sektörü ve kripto varlıklara yönelmesini sağlar.
Tarihsel deneyimler bu mekanizmayı defalarca doğrulamıştır. Örneğin, 2020 yılındaki pandemiden sonraki faiz indirim politikası, ABD borsa ve Bitcoin'in eş zamanlı bir şekilde yükselmesine neden olmuştur. Şu anda, piyasa Federal Rezerv'in her hareketini dikkatle izliyor, böylece gelecekteki varlık dağılımı yönünü belirlemeye çalışıyor.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
15 Likes
Reward
15
4
Repost
Share
Comment
0/400
0xSunnyDay
· 10h ago
A-hisseleri korkuyor mu?
View OriginalReply0
CryptoSurvivor
· 10h ago
Görseller karmaşık hale geldi, ne zaman Aya doğru kalkış yapabileceğiz?
Son zamanlarda, küresel finans piyasalarında yeni bir eğilim ortaya çıkıyor. ABD Hazine tahvili getirileri düşüş eğiliminde, dolar endeksi ise geriliyor; buna karşın altın ve Bitcoin gibi riskli varlıklar yeniden değer kazanmaya başlıyor. Bu belirtiler, piyasa katılımcılarının Federal Rezerv'in yakın zamanda faiz indirimine gideceği beklentilerini giderek güçlendirdiğini ima ediyor.
Bu beklenti boşuna değil. Şu anda, enflasyon oranı sürekli düşüyor, istihdam piyasası soğumaya başlıyor, şirketlerin finansman maliyetleri yüksek kalmaya devam ediyor; bu faktörler yatırımcıları para politikasının gelecekteki yönünü yeniden değerlendirmeye itiyor: Federal Rezerv (FED) sıkılaştırma döngüsünü sona erdirecek mi?
Birçok ekonomik gösterge soğuma sinyalleri veriyor. Eylül ayında çekirdek kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi yıllık artış hızı %2,6'ya düştü ve bu, Federal Rezerv'in %2'lik politika hedefine pek uzak değil. İstihdam piyasası birkaç aydır yavaşlama eğilimi gösteriyor, yeni tarım dışı istihdam sayısı beklentilerin altında kaldı, maaş artışları ise istikrarlı hale geldi. Bu veriler, enflasyonun tekrarlamadığını ve ekonomik dayanıklılığın zayıfladığını gösteriyor.
Bu durumda, Federal Rezerv (FED) bir ikilem içinde kalıyor: Yüksek faiz oranlarını sürdürmeye devam ederse, tüketimi ve yatırımı bastırabilir, hatta borç riskiyle karşılaşabilir; ancak çok erken faiz indirimine giderse, enflasyonun yeniden artmasına neden olabilir. Ancak, piyasa genellikle politikaların önünde hareket eder. ABD hazine tahvili getirileri düşerken, dolar zayıflıyor ve riskli varlık fiyatları yükseliyor, bu durum yatırımcıların değerlendirmesini yansıtıyor gibi görünüyor: Federal Rezerv (FED) 2024'ün ilk çeyreğinde veya ikinci çeyreğinde sembolik bir faiz indirimi yapabilir.
Federal Rezerv (FED)'in faiz kararları, küresel fon maliyetleri üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Faizler arttığında, fonlar dolar varlıklarına geri döner ve riskli varlıklar baskı altında kalır; faiz indirim beklentileri güçlendiğinde ise, likidite iyileşme beklentisi, fonların daha yüksek getiri sağlayan alanlara, örneğin hisse senedi piyasası, teknoloji sektörü ve kripto varlıklara yönelmesini sağlar.
Tarihsel deneyimler bu mekanizmayı defalarca doğrulamıştır. Örneğin, 2020 yılındaki pandemiden sonraki faiz indirim politikası, ABD borsa ve Bitcoin'in eş zamanlı bir şekilde yükselmesine neden olmuştur. Şu anda, piyasa Federal Rezerv'in her hareketini dikkatle izliyor, böylece gelecekteki varlık dağılımı yönünü belirlemeye çalışıyor.