Mevcut dijital para piyasasında, iki ana gelişim yönü gözlemlenmektedir: biri akıllı sözleşmelere dayalı token üretimi, diğeri ise yazıt teknolojisine dayalı token oluşturmadır. Akıllı sözleşme yöntemi esnek olmasına rağmen, toplam miktarın belirsizliği, keyfi arz artışı ve sözleşmenin değiştirilme riski ile karşı karşıyadır. Buna karşın, yazıt teknolojisi Bitcoin blok zinciri üzerine inşa edildiği için, toplam miktarın sabit, asla artırılamaz ve değiştirilemez olma özellikleri ile pazarda giderek daha fazla ilgi görmektedir.

Şu anda, önde gelen borsa platformlarında listelenen yazıt projelerinin sayısı nispeten sınırlıdır, 20'den azdır, bu da on binlerce diğer token ile keskin bir tezat oluşturur. Bu kıtlık, yazıt projelerinin bir bakıma 'dijital altın' olarak görülmesine neden olmaktadır.

Sektör uzmanları, ikinci yarıda yazıt projelerinin boğa piyasası ile karşılaşabileceğini genel olarak düşünüyor. Ana akım tokenler ve çoğu altcoinlerin değerlemeleri zaten nispeten yüksek seviyelerde, yükseliş ivmesi yetersiz. Bu nedenle, yazıt projeleri piyasanın yeni yatırım odak noktası haline gelebilir.

Analizler, kripto para dünyasındaki sorunların yeni anlatıların eksikliğinden değil, birçok projenin mekanizmalarında köklü sorunlar olmasından kaynaklandığını belirtmektedir. Ne kadar iyi bir kavram olursa olsun, eğer temel mekanizma sağlıklı değilse, uzun vadede sürdürülebilir olması zordur. Bitcoin'in uzun vadeli büyümeyi sürdürebilmesinin büyük ölçüde nedeni, nadirliği ve artırılamazlığıdır. Bitcoin ağına dayanan BRC20 protokolü bu özellikleri devraldığı için yatırımcıların dikkatini çekmiştir.

Tarihsel açıdan bakıldığında, dijital para piyasası ICO devrimi ve DeFi devrimini yaşadı, şimdi ise muhtemelen üçüncü büyük dönüşüme - yazıt devrimine - giriyor. Yazıt projelerinin kıtlığı, nispeten düşük piyasa değeri ve perakende yatırımcılara daha adil bir mekanizma sunması, bunların ilgi görmesinin nedenleridir.

Ancak, her yatırımın risk içerdiğini de kabul etmeliyiz. Yazıt projesi, özellikleri nedeniyle bazı yatırımcılar tarafından umut verici olarak görülse de, piyasanın gelişim yönü genellikle doğru bir şekilde tahmin edilemez. Yatırımcılar, herhangi bir projeye katılırken temkinli olmalı, yeterli araştırma ve risk değerlendirmesi yapmalıdır.