Kim kaybeden değil ki? Ticarette kaybetmek norm, kazanmak ise istisna. Kendini kandırmayı bırak. Kendini zeki zannediyorsun, ama aslında herkes aynı; hepsi piyasa tarafından eğitilmiş sarımsak. Fark, bazılarının hala uyumaya devam etmesi, bazılarının ise aynı hatayı tekrar etmemeyi yavaşça öğrenmesidir.
Kaybedenlerin mantığı çok basit: fırsatı gördüğünde dalıyor, kaybettiğinde şansa atfediyor, bir sonraki sefer yine aynı şekilde devam ediyor. Peki ya kazananlar? Onlar da kaybeder, ama kaybettikten sonra hesap yapar, durumu değerlendirir ve kuralları netleştirir. Kaybettiği yerlerde bir daha düşmemek, işte fark bu.
Başarısızlar zengin olmayı hayal etmeyi sever, bir gecede zengin olmayı; kazananlar ise hayatta kalıp kalamayacaklarını, hesaplarının bir sonraki piyasa dalgasına kadar dayanıp dayanamayacağını düşünür. Ticaret, kimin daha hızlı kazandığını değil, kimin daha yavaş öldüğünü karşılaştırmaktır. Uzun yaşarsan, kazanan olma şansın olur.
Yani, kaybedenin kazanan olması, bir anda gelen bir ilhamla veya şansla değil, üç yönetimle olur. Elleri kontrol et, gereksiz işlemler yapma; kalbi kontrol et, duyguların seni sürüklemesine izin verme; ağzı kontrol et, gereksiz laflar etme, daha fazla geri dönüş yap. Bu üç noktayı yerine getirirsen, yavaş yavaş kaybedenler ordusundan ayrılırsın.
Hemen reddetmeye bakma. Kendine bir bak, kaç kez tasfiye oldun, bunun sebebi kurallar mı, yoksa aslında duygularının kontrolsüzlüğü mü? Normal kazananlar ile kaybedenler arasındaki fark, zeka değil, öz disiplin.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
#LOWB# Kaybeden ticarette nasıl kazanan olur
Kim kaybeden değil ki? Ticarette kaybetmek norm, kazanmak ise istisna. Kendini kandırmayı bırak. Kendini zeki zannediyorsun, ama aslında herkes aynı; hepsi piyasa tarafından eğitilmiş sarımsak. Fark, bazılarının hala uyumaya devam etmesi, bazılarının ise aynı hatayı tekrar etmemeyi yavaşça öğrenmesidir.
Kaybedenlerin mantığı çok basit: fırsatı gördüğünde dalıyor, kaybettiğinde şansa atfediyor, bir sonraki sefer yine aynı şekilde devam ediyor. Peki ya kazananlar? Onlar da kaybeder, ama kaybettikten sonra hesap yapar, durumu değerlendirir ve kuralları netleştirir. Kaybettiği yerlerde bir daha düşmemek, işte fark bu.
Başarısızlar zengin olmayı hayal etmeyi sever, bir gecede zengin olmayı; kazananlar ise hayatta kalıp kalamayacaklarını, hesaplarının bir sonraki piyasa dalgasına kadar dayanıp dayanamayacağını düşünür. Ticaret, kimin daha hızlı kazandığını değil, kimin daha yavaş öldüğünü karşılaştırmaktır. Uzun yaşarsan, kazanan olma şansın olur.
Yani, kaybedenin kazanan olması, bir anda gelen bir ilhamla veya şansla değil, üç yönetimle olur. Elleri kontrol et, gereksiz işlemler yapma; kalbi kontrol et, duyguların seni sürüklemesine izin verme; ağzı kontrol et, gereksiz laflar etme, daha fazla geri dönüş yap. Bu üç noktayı yerine getirirsen, yavaş yavaş kaybedenler ordusundan ayrılırsın.
Hemen reddetmeye bakma. Kendine bir bak, kaç kez tasfiye oldun, bunun sebebi kurallar mı, yoksa aslında duygularının kontrolsüzlüğü mü? Normal kazananlar ile kaybedenler arasındaki fark, zeka değil, öz disiplin.