Eylül ayında Federal Rezerv (FED) toplantısının yaklaşmasıyla birlikte, karar alma organı içindeki görüş ayrılıkları giderek belirginleşiyor. Bu ayrışma, politika oluşturma sürecinde sert tartışmalara ve menzil sınırı mücadelelerine yol açabilir.
Bir yandan, Waller, Bowman ve Daly gibi güvercin üyeler daha büyük bir faiz indirimine eğilimlidir. Milan açıkça faiz indirimini destekleyeceğini taahhüt etmemiş olsa da, bu gruba eğilimli olabilir. Bu üyeler, mevcut ekonomik ortamın destek sağlamak için daha gevşek bir para politikasına ihtiyaç duyabileceğini düşünüyor.
Diğer yandan, Harker, Bostic, Musalem ve Schmidt gibi şahin üyeler, enflasyonun yukarı yönlü risklerini vurgulamaya devam ediyorlar. Genişletici politikalara karşı temkinli bir tutum sergiliyorlar ve aşırı faiz indirimlerinin yeni ekonomik sorunlara yol açabileceğinden endişe ediyorlar.
Sonunda kararın yalnızca 25 baz puan indirilmesi durumunda bile, toplantıda hem destekleyici hem de karşıt görüşlerin aynı anda ortaya çıkabileceği bir durum söz konusu olabilir. Bu içsel ayrışma, mevcut ekonomik durumun karmaşıklığını ve karar vericilerin enflasyon riskleri ile ekonomik büyüme arasında denge kurma konusundaki zorluklarını yansıtmaktadır.
Bu tür bir ayrışma, Federal Rezerv (FED) politika belirleme sürecinin şeffaflığını ve demokratikliğini vurgulamaktadır. Her üye kendi görüşlerini ifade etme fırsatına sahiptir ve nihai karar, kapsamlı bir tartışma ve münakaşaya dayanarak verilecektir. Ancak bu, piyasanın, gelecekteki politika yönelimlerini daha iyi tahmin edebilmesi için her üyenin beyanatlarını daha yakından takip etmesi gerektiği anlamına da gelmektedir.
Sonuç ne olursa olsun, Eylül ayındaki Federal Rezerv (FED) toplantısı şüphesiz ki finansal piyasaların odak noktası olacak ve bu toplantının kararları küresel ekonomi üzerinde derin etkiler yaratacaktır.
View Original
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
11 Likes
Reward
11
8
Repost
Share
Comment
0/400
GateUser-26d7f434
· 9h ago
Federal Rezerv (FED) gerçekten zorlanıyor
View OriginalReply0
LiquidityHunter
· 12h ago
Beyaz gümüş tasfiye olma durumunda.
View OriginalReply0
AirdropHunter
· 12h ago
Hikaye daha da düşüş yaşayabilir.
View OriginalReply0
SelfSovereignSteve
· 12h ago
Faiz indirimini beklemek en güvenli yoldur
View OriginalReply0
SerNgmi
· 12h ago
Kötümserler haklıdır
View OriginalReply0
NeverPresent
· 12h ago
Faiz artırımı mı yoksa düşürülmesi mi, zor bir durum.
Eylül ayında Federal Rezerv (FED) toplantısının yaklaşmasıyla birlikte, karar alma organı içindeki görüş ayrılıkları giderek belirginleşiyor. Bu ayrışma, politika oluşturma sürecinde sert tartışmalara ve menzil sınırı mücadelelerine yol açabilir.
Bir yandan, Waller, Bowman ve Daly gibi güvercin üyeler daha büyük bir faiz indirimine eğilimlidir. Milan açıkça faiz indirimini destekleyeceğini taahhüt etmemiş olsa da, bu gruba eğilimli olabilir. Bu üyeler, mevcut ekonomik ortamın destek sağlamak için daha gevşek bir para politikasına ihtiyaç duyabileceğini düşünüyor.
Diğer yandan, Harker, Bostic, Musalem ve Schmidt gibi şahin üyeler, enflasyonun yukarı yönlü risklerini vurgulamaya devam ediyorlar. Genişletici politikalara karşı temkinli bir tutum sergiliyorlar ve aşırı faiz indirimlerinin yeni ekonomik sorunlara yol açabileceğinden endişe ediyorlar.
Sonunda kararın yalnızca 25 baz puan indirilmesi durumunda bile, toplantıda hem destekleyici hem de karşıt görüşlerin aynı anda ortaya çıkabileceği bir durum söz konusu olabilir. Bu içsel ayrışma, mevcut ekonomik durumun karmaşıklığını ve karar vericilerin enflasyon riskleri ile ekonomik büyüme arasında denge kurma konusundaki zorluklarını yansıtmaktadır.
Bu tür bir ayrışma, Federal Rezerv (FED) politika belirleme sürecinin şeffaflığını ve demokratikliğini vurgulamaktadır. Her üye kendi görüşlerini ifade etme fırsatına sahiptir ve nihai karar, kapsamlı bir tartışma ve münakaşaya dayanarak verilecektir. Ancak bu, piyasanın, gelecekteki politika yönelimlerini daha iyi tahmin edebilmesi için her üyenin beyanatlarını daha yakından takip etmesi gerektiği anlamına da gelmektedir.
Sonuç ne olursa olsun, Eylül ayındaki Federal Rezerv (FED) toplantısı şüphesiz ki finansal piyasaların odak noktası olacak ve bu toplantının kararları küresel ekonomi üzerinde derin etkiler yaratacaktır.